VENÜS'ÜN YAZI

Venüscüğümüz 5 haziran’dan 9 ekim’e kadar aslan burcunda olacak. (Aslan burcu olup olmamamızla ilgisi yok, hepimizin haritasını etkileyecek) Bu yolculukta 23 temmuz 4 eylül arası ise retroda olacak. Yani 5 haziran’dan 23 temmuz’a kadar hayatımızda yaratıcılığımızla ilgili, aşk ve cinsel hayatımızla ilgili, görünüşümüzle ilgili, eğlence anlayışımızla ilgili kendi haritalarımıza göre gündemlerimiz olacak, 23 temmuz 4 eylül arası ise bu oluşan gündemlerin üzerinden tekrar geçeceğiz, sahneye çıkmadan önce son kontrolleri yapacağız ve 4 eylül-9 ekim arası ise sonuçları alacağız yani sahnede olacağız 😌 Sonrasında da 14 ekim’deki Güneş Tutulmasıyla yenilenen Venüs enerjimizle yeni bir yolculuğa çıkacağız.

Venüs bu yolculuğunda egomuzla yani hikayemizle barışmamızı istiyor.

* Hayatındaki hangi koşullar seni daha yaratıcı olmak zorunda bıraktı? Seni kişiliğiyle zorlayan kişiler ve varlığıyla zorlayan gerçekler kendin olman için daha yaratıcı yollar bulmanı sağladılarsa onlarla barışabilir misin? (Bu yaratıcılığınla da barışmanı sağlayacak)

* Görüntünü, fikirlerini, hayallerini yani kendim dediğin her şeyi ortaya koymaktan seni alıkoyan ne? Tüm varlığınla hayata nasıl dahil olabilirsin?

* Alkışları kabul etmek ve sadece kendin olarak takdir edilmek yerine uyum sağlayan, herkes gibi olup güvende olmaya çalışan parçana özgünlüğün güvenli olduğunu nasıl hatırlatabilirsin?

Bu dönemi içimizdeki ebeveynlerin tüm laflarına rağmen duvarları boyayan çocuklar olarak geçirebiliriz (içimizdeki ebeveynler instamom olmuş 😅) Renkler, şarkılar, bağırmak, tepinmek, dans etmek, makyaj yapmak, aşırı süslenmek, aşşşşırı olmak, başka bir açıdan bakıp başka türlü yazmak, boyamak, oynamak, hayatla ve diğerleriyle daha çok oynamak serbest. Yani yaratıcılığımızı tetikleyen ve ışıltımızı göstermemizi sağlayan her şeye izinliyiz ama taklit bir ışıltı, çok satar diye yapılan yalandan yaratıcılık yasak! Yani amaç dışarıya oynamak değil amaç içerideki güneşi kapatan bulutları açmak, o zaman zaten dışarıyı da ısıtacağız.

Bu dönemde kendimizi olduğu gibi ortaya koymaktan korktuğumuz için kibir yaptığımız konularla, dışarıdan onay almaya bağımlı olduğumuz için canımızın istediği gibi hareket edemediğimiz durumlarla, irademizin zayıflığından dolayı kendi hayatımızın sahnesinden indiğimiz olaylarla ve drama yarattığımız için, insanlar bize acısın istediğimiz için aşamadığımız konularla yüzleşebiliriz.

Yani sonuç olarak bir şeyler üretmenin, kafadan uydurmanın, baştan yaratmanın ve farklı olmanın zevkini başkaları gibi olmaya, daha ünlü olmaya, daha çok dikkat çekmeye sattığımız durumlarla yüzleşeceğiz. Eğer sonuca değil eylemin zevkinin kendisine odaklanırsak her anın zaten sanat olduğunu, zaten zevkle dolu olduğunu hatırlayacağız.

Aynı etki hemen hemen benzer tarihlerde 2015 yılında da yaşanmıştı, o yazı hatırlayarak sizi hangi konularda etkilediğini fark edebilirsiniz. Bu aynı sonuçlar alınacak veya aynı olaylar yaşanacak demek değil, sadece gündemdeki konu başlığı benzer olabilir. Yani egomuzla barışmamız ve/ veya yaratıcı enerjimizle kendimizi ortaya koymamız gereken konu benzer olabilir.