ASLAN YENİ AYI

Bu kendini değiştirebilme ve kontrol edebilme ihtimalleri çağında kendini olduğun gibi kabul edebilmek bir devrimdir ama tamam bu da bizim acizliğimiz; en iyisi olmak istiyoruz, takdir edilmek istiyoruz, görülmek istiyoruz. Tam kendimizle daha rahat ettiğimiz bir rutin buluyoruz hooop yine başa dönüyoruz, tam değiştiğimizden emin oluyoruz aynı sonuçlarla karşılaşıyoruz.

Yeni ay “Davranışınızı nasıl değiştireceğinizle ilgili bir şeyler biliyor olmanız bunu iyi yapabileceğiniz anlamına gelmiyor, içinizden gelmiyorsa sürdüremezsiniz.” diyor. Tamam ama içimizden geleni elde edebilmek için bunları yapmıyor muyuz zaten? Dişil enerjimi dengele, para enerjimi şifalandır, diyetteyim, tatildeyim, video düzenlemeyi öğrendim, ben 2600 ülke gezdim 765 dil biliyorum ya sen?

Neyin değerli olduğuna ikna olduysak onu tamamlamaya çalışıyoruz, bir adım atıyoruz sonuç yok, bir adım daha atıyoruz e yine sonuç yok!

• Bir şeyin yok diye değersiz hissediyorsan o şeyin olduğunda da değersiz hissedeceksin. 21 günlük para çalışması cidden parayı çekebilir, evet olabilir ama içini tatmin etmez çünkü sorun yokluk veya varlık değil, içindeki sıkışmayı yaratan değerini bir şeye bağlaman! Bu yeni ayda bizi sıkıştıran konudan özgürleşmek için bir fırsat var ama özgürleşmek azlık veya fazlalık durumunu tersine çevirmek değil, değerini buna bağlamaktan vazgeçmek demek yani özdeğer! Dışarıda ne olursa olsun, önüme hangi sıfat gelirse gelsin değerliyim.

Bravo! Yani hem değişikliği sürdüremiyoruz hem de motivasyonumuz ve değiştirmeye çalıştığımız şeyler yanlış

• Değersiz hisseden ve değerini bir şeye bağlayan içimizdeki çocuk, aile travmalarından toplumsal normlara kendi çağının modasından arkadaş çevresine milyonlarca nedenden dolayı bir şeylerin daha havalı olduğuna takmış. Sadece bir filmde birini görmüş ve ona özenmiş bile olabilir ama sonuçta kendisi bu havalılık işinin sadece eğlenceli olacağını düşünüyor. Yeni ay havalı olmanın eleştiriler ve yargılarla beraber geldiğini yetişkinliğimize hatırlatıyor ve bizi geleceğini düşünen yetişkin halimizle sadece anın keyfini çıkaran çocuk halimiz arasında bir dengeye davet ediyor.

Üstelik plan yapabilen, sonuçları öngörebilen yetişkin halimiz çocuk halimize karşı bir devrim yapacak. Olmuyor, çünkü çocuk halimiz ağlıyor, kendini yerlere atıyor. Yani yetişkin halimiz davranışımızı nasıl değiştireceğimizi bilse de çocuk halimiz zevk almadığı için plan işlemiyor. Bu yeni ayda çocuk halimizin bizi yönetmesinden özgürleşiyoruz ama özgürleşemeyeceğimizi kabul ederek!

Onun artık bir mantığı olmayan, bizi sadece tutsak eden değer yargılarından özgürleşiyoruz ama ona kendini değerli hissettirmeliyiz. Yeni önceliklerimize hoş geldik, hepimize iyi yeni aylar!