2020 BOĞA YENİ AYI VE KOLEKTİF BLOKAJLARIMIZ
- tkarakoc44
- 21 Nis 2020
- 2 dakikada okunur
Yeni ayın mesajı çok basit “Senin yeteneğine uygun bir eylem yaparak kendini ait hissettiğin topluluklarla beraber kendine kaynak yaratmayı öğrenmelisin” bu kadar.
Plastik yiyen mantar üreten doğa gibi koşullara uyum sağlayabilenler ve akışın içinde kendi yerini bulabilenler için -yani dişil enerjisiyle barışık olanlar için- bir anda zıplatan sürprizler gelebilir. Dişil enerjisini hala reddedenler yani belirsizlik içinde kalamayanlar ve yaratıcı enerjisini kullanmayı bilmeyenler ise ani kaynak kesintisi yaşayabilirler. Bu dönemde hepimiz sahip olduğumuz şeyler üzerinde otorite figürlerin artan baskısını hissedebiliriz hatta otorite figürler tarafından sahip olduklarımız elimizden alınabilir. Bu noktada gökyüzü farketmemiz ve kabul edip dönüştürmemiz gereken iki kolektif blokajımızı ve çözümlerimizi de gösteriyor.
1) Zaman blokajı Aslında zamanı geçmiş-şimdi-gelecek olarak algılamak insanlığın normali. Buradaki problem hayatımızı kolaylaştırmak için bulduğumuz saat ve takvimin esiri olup biyolojik saatimizi bozmamız ve doğanın takviminden tamamen çıkmamız… Yani her şeyden önce canlı bir organizma, biyolojik bir varlık olduğumuzu unutmamız. (virüs biraz hatırlattı tabii) Bunu unuttuğumuz için çevresel faktörlere uyum sağlamak yerine çevreyi bize uydurmaya çalışıyoruz ama bu doğal akışımızı bozduğu için ya geçmişte ya gelecekte oluyoruz; bu da genelde bizi endişede tutan bir hal oluyor ve şu anımızdan keyif almamızı engelliyor. Dolayısıyla da neyden keyif aldığımızı bulamıyoruz Yani yeteneklerimize uygun eylemler yapmak için önce şimdiki zamanın farkında olmalıyız veya şöyle de bakabiliriz, ne yaparken zamandan bağımsız sadece var olduğumuzu hissediyorsak o konuda biraz daha derinlere dalmalıyız. Bunu bulmanın (hatırlamanın) en kolay yolu saati bilmediğimiz ve öğrenirken yelkovanla akrebi karıştırırsak dünyanın sonu gelecek sandığımız çocuk kafamızı hatırlamaya çalışmak ve şimdiki zamanı algılamak için meditasyon yapmaya çalışmak Bu kısmı kendi içimizde çözmeye çalışırken hormonlarımızı kötü etkilemeden doğal beslenmeyi, düzgün uyumayı unutmamalı yani biyolojik saatimize saygı duymalıyız.
2) İtaat blokajı Neredeyse hepimiz birilerine itaat etmekten hoşlanmıyoruz ama yine neredeyse hepimizin bize itaat edilmesini beklediğimiz yerler var. En başta ebeveynlerimizle aramızda hiyerarşik bir sistem kurduran bu düzen daha sonra öğretmenlerimizle devam ederek doğal olarak hepimizin kafasında böyle bir şey yarattı. Rütbelere korkarak saygı duymamız öğretildi ve sevgiden gelen saygıyı belki de bugüne kadar hiç hissedemedik. E zaten bu şartlar altında koşulsuz sevgiyi de hissedemedik. Dolayısıyla bize de kendimizi korumak için insanların korkudan bile olsa saygı duyacağı bir etiket elde etmek, bir rütbeye sahip olmak ve dünyaya kendimizi kanıtlamak(!) düştü. Bu yeni ayla beraber otoriteyle derdimiz büyürken içimizde bizim kimlerden veya nereden itaat beklediğimizi bulmalıyız belki sevgilimize, belki kardeşimize, belki bakkalımıza üstten bakıyoruz . Yok yok biz hiç yapmıyoruz ama hep bununla mı karşılaşıyoruz? E o zaman kendi hayatımız üzerinde hiç hakimiyetimiz kuramıyoruz . (her şey lazım ama yerinde kullanıldığında…)
Yeni ay bu sorunlara işaret ederken çözüm önerileri çok basit ama uygularken hep takıldığımız şeyler… Sabit fikirlerimizi ve garanticiliğimizi artık bir kenara bırakıp diğerleri garip bulur diye sakladığımız fikirlerimizi paylaşmaktan, uygulamaktan çekinmemeliyiz ve diğerlerinin de fikirlerini kendi kısıtlı kafamızla yargılamadan dinlemeyi öğrenmeliyiz. Yani karşıdakini yenmek için değil de gerçekten fikir paylaşmak için iletişim kurmalı ve yeniliğe açık olmalıyız. Eğer ne yapmamız gerektiğini zaten biliyorsak o konuda bir şeyler öğrenmek için geç kaldığımız fikrini bırakıp kursları, toplulukları, online dersleri değerlendirmeliyiz. Hadiiii saçma değil ve geç değil; hepimiz kova çağının daha doğmamış bebekleriyiz Bu dünyayı algılayışımız değişiyor, doğa biz her şeyin içindeki enerjiyi algılayana ve at gözlüğümüzü çıkarana kadar durmayacak. Bu resimden başladık, şimdi her şeye başka açıdan bakmaya çalışalım; daha kaliteli yaşayacağız.